Suyun cenneti olarak bilinir. Çevresi de doğal güzelliği ile fotoğraflarda yer alır.

Eskişehir’in kullanma suyu Porsuk havzasından karşılanıyor.

Kamuoyunun yıllarca gündeminde yer almıştır. Kuraklık her geçen gün suyun önemini daha da arttırmaktadır.

Su yaşam demektir..

Nüfus artınca yeni su kaynaklarına ihtiyaç var.

Bu su kaynağı hepimizin bildiği SAKARBAŞI. Yani Sakarya nehrinin doğduğu yer.

Eskişehir’e bu suyun isale hattı ile getirilmesi konusu on yıldır konuşulur durur. Yılmaz hocanın başkanlığı döneminde de sıkça gündeme getirilmişti.

AK Partiden Çifteler belediye başkanlığı yapmış olan Metin ÖZEN bu konuda bilgi ve birikim sahibi.

Kendisi aynı zamanda iki dönem büyükşehir be ESKİ genel kurul üyeliği de yapmıştı.

SAKARYA başına da, çevre düzenlemeleri ile birlikte piknik alanları yapmıştı.

Ardından gelen Kadir Bıyık’ ta bu çabaları devam ettirmişti

Sakarbaşı konusunun detay bilgilere sahibi. Bu bilgiler DSİ’ nin arşivinde de mevcut. Zamanı geldiğinden tozlu raflardan indirilir ve tedavüle sokulur.

Yeni bir şey değil.

Sonra,29 Kasım 2021 tarihinde Büyükşehir Belediyesi ile DSİ arasında “Sakarbaşı kaynaklarından” su getirilmesini içeren bir protokoller imzalandı.

Kamuoyu biraz oyalandı.

Basına pozlar verildi.

Haber oldu.

TARKAN Demir’de konuyu detaylarını yazmış. Okumanızı öneririm..

Müjde müjde! Sakarbaşı suyu Eskişehir’e, gelecek ve kullanma hatta içme suyu sorunumuz çözülecekti.

Şimdi çiftelerdeki vatandaş sıkıntılı. Şebeke suyu olarak Sakarbaşı suyunu kullanan birçok kırsal mahalleye boru hatları ile su ulaştırılamıyor. Körhasan, Abbashalimpaşa gibi hane nüfusu yüksek mahallelere ESKİ tankerler ile şebeke suyu ulaştırmak zorunda kalıyor.

ARADAN 4 YIL GEÇMİŞ

Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kadıoğlu tarafından başlatılan etüt çalışmaları, bölgenin su durumu ve ekosistem hakkında önemli veriler elde ettiler.

Ne olduğunu herkes biliyor.

Nedenini, vahşi sulama ve açılan kuyular olarak gösteriliyor..

Müjdeler biter mi?

Sonuç?

Elde var sıfır.

BAYRAM PARASI

Adı Bayram. Soyadı da KURBAN.

Soyadını kendisi söyledi.

Babası zamanında çocuğun ismini BAYRAM koymuş. Ömrü bayram gibi olsun diye.

Bayram abi beni Hamam yolunda yakaladı. Dertli. İlk sorusu bayram ikramiyeler ne olacak sen bilirsin?

Nereden bilebilirim dedim.

Seni izliyorum. Hem nalına, hem mıhına çakıyorsun diye de moral verdi. yalınız tekrarını çok geçe bırakıyorsunuz diye sitemde bulundu..

Valla aga dedim. Tekrarlarla ben ilgilenmiyorum işler böyüklerimizin kararı.

Neyse bayram aga dedim. İnşallah Karaman koyunu alacak kadar verirler..

Ne diyeyim.

Durmak yokkkk kurban almaya devam.

EŞREF HAYVAN PAZARINDA

Yine Şair Eşref’in ilçenin hatta bölgenin en büyük hayvan pazarı olan ve çevre halkı tarafından da ‘Koca Pazar’ diye bilinen Karahöyük pazarına gitmesi sonucu gerçekleşen başka bir fıkra da şöyledir.

Şair Eşref pazara geldiğinde gördüğü manzaradan oldukça etkilenir. Çünkü, sağ tarafına baktığında yüzlerce sığır, sol tarafına baktığında binlerce koyun ve keçi, ön ve arka tarafında ise yine yüzlerce at ve merkep bulunması, Şair Eşref’i şaşırtmıştır. Bu etkilenme sonucu yanındakilere: ‘Amma da eşek varmış!’ diye söyleyince, bu sözden alınan havali sakinlerinden biri yutkunarak: ‘ En büyüğü de şimdi anırdı!’ diyerek, sözdeki dokundurmayı nükteli bir şekilde Şair Eşref’e iade eder