Yılmaz Büyükerşen, CHP Eskişehir 39. Olağan İl Kongresi’nde duygusal bir konuşma gerçekleştirdi.
VEDA MEKTUBU
Herkese nasip olmayan bazı anlar vardır ömürlerinde ..
Veda etmek, bazen dünyadaki en zor şeydir. Bir sevgiliye istasyonda veya terminalde veda etmek ya da arkadaşa, dosta veda etmek, çok zor olabilir. İnsanlar, bazen bu gibi durumlarda hangi sözü söyleyerek veda edeceğini pek bilemezler.
Belki de en zor olan, AŞKIM’ a veda sözleri olabilir. Tüm yaşanmışlıkları arkada bırakarak elveda demek, hiç de kolay değildir. İnsanın kalbini titreten kelimeler seçmek, ancak güzel sözlerle olur. Kalpleri kırmadan güzel dileklerle elveda dilemek, erdemli bir insanın yapabileceği şeydir.
İşte bu ender insanlardan biridir Büyükerşen! Atatürk’e olan borcunu ödüyordu. Anlamlı olabilmek için anlamlı ve farkındalık yaratan hizmetler yapman lazım.
Nevi şahsına münhasır bir insan. Zaten Öyle olmasaydı adı tarihe geçmezdi. Kimler geldi, kimler geçti bu hayattan. O bilim dünyası ile, eğitimi ve şehri şekillendiren ve yön veren bir isim olarak tarihteki yerini elbette alacaktır.
Hiç konuşmayı düşünmüyordu. Hatta gelen misafirlere de beni konuşma yapmam için kongreye çağırmayın demişti. Bu söz üzerine kongreye katılmıştı.
Sözcüklerin dikkatli ve özenli seçilmesi gerekir. Dosta veda sözleri söylerken, yalnız kalmanın hüznünü de iyi anlatmak gerekir. Dostun yokluğu, insanın dertlerini paylaşacağı bir kişinin gidişidir aslında. Ona veda ederken, yüreğinin bir parçası da onunla kalır. Veda sözleri kısa bir mesajla da olsa, anlatılmak istenen duyguyu yansıtır. Konuştukları kelimelerin sade ama anlamlı gücü kongreye katılanların kalbinde buruk bir hüzün yarattı.. Elveda derken bile sevildiğini bilmek, insanın kalbinin bir yerlerinde ufak bir kıvılcımın kalmasına yetecektir. Yaşayan bir CUMHURİYET efsanesinin son temsilcisi yıkılmadım ayaktayım, bu bayrağı gençlere teslim ettim der gibiydi.
Divan Kurulu Başkanı Asu Kaya’nın ısrarla Yılmaz Hocadan konuşma yapması ısrarla istemesi üzerine sahnede mikrofonun başına gelerek konuşmasına kendiliğinden olarak başladı.Halbu ki konuşmayacaktı..
Mikrofonu eline alınca dakikalarca ayakta alkışlandı.
“Sizlere teşekkür etme fırsatını belki bulamamış olabilirim bunun için özür diliyorum”
OĞUZHAN ŞAHAFİ KONUŞUYOR;
"Bugün bu salonda sizlerle bir araya gelmek ve sizlere hitap etmek gibi bir düşüncem aslında yoktu. Eğer olsaydı, söyleyeceğim çok güzel sözler olurdu. 25 yıl kolay değil. Çeyrek asır boyunca bir şehirde sizlerin oylarını alarak, her beş senede bir artan oranlarla, yüzde elliyi geçen destekle seçilmek büyük bir onur. Ömrünün yirmi beş yılını Eskişehir’e hizmetle geçiren Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Oğuzhan Şahafi, bu kentin aile olmuş, değerli bir vatandaşlarından biridir. Benim hizmet ettiğim yıllar boyunca, yani o şehir aşkı içinde sizlere hizmet için yaptığım, ele aldığım, önerdiğim ve uyguladığım projelere verdiğiniz destekten dolayı şimdiye kadar sizlere teşekkür etme fırsatını belki bulamamış olabilirim. Bunun için özür diliyorum. Hepinize minnettarım. Seçmen kitlesinin yüzde ellisini aşan bir desteği bana kazandırdığınız için sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Şimdi düşünüyorum; herkese nasip olmayacak büyük bir şansa sahibim. Eskişehir’in bana olan sevgisi, saygısı ve desteği benim en büyük şansımdır.
“GÖĞSÜNÜZDEKİ ALTI OK HEP DALGALANSIN
Bazen düşünüyorum da, belki de bu şehirde dünyaya gelmemin nedenlerinden biri, bir ömür boyu, beşikten mezara kadar bu şehirde yaşayıp, bu şehre hizmet etme şansına sahip olmamdır. Sizlere olan şükranımı ve teşekkürlerimi ifade edecek sözcükleri bulmakta zorlanıyorum. Edebiyatla da anlatabilirdim, isterdim de…
Ama yaş ilerledikçe hafıza çağrışım yapmıyor, kelimeler bazen gelmiyor. Güzel hitabetin, güzel cümlelerin aklıma gelmesine izin vermiyor. Ama emin olun ki, gözlerimi kapadığımda, yine bu şehirde sizlerin en büyük desteğini almış bir hemşehriniz olarak huzur içinde olacağım.
Hayatta olduğunuz sürece, bazı kişilerin yaptığı gibi partinizden uzaklaşmayın.
Kendinizi var eden, emeğinizin, tutkunuzun simgesi olan partinizin bir üyesi olarak kalın. Göğsünüz her nefes alıp verdikçe, yakanızdaki altı ok rozetiniz de onunla birlikte inip kalksın, dalgalansın.
“ESKİŞEHİR GERÇEKTEN DE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HARİTASININ ORTASINDA PARLAYAN BİR YILDIZDIR”
Atatürk sevgisini, cumhuriyet sevgisini ve laikliği en iyi bilen, yaşatan Eskişehirliler olarak sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Sizlerin arasında olmak beni yirmi beş yıl, yani çeyrek asır öncesine götürdü. Hesaplayacak olursak, buna otuz sekiz yıllık akademisyenlik ve hocalık süremi de eklersek, Eskişehir’e hizmet ederken aslında tüm Türkiye’ye, insanlığa hizmet etme onuruna erişmiş bir insan olduğumu düşünüyorum. Huzur içindeyim, mutluyum. Eskişehir gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti haritasının ortasında parlayan bir yıldızdır. Bir örnek şehirdir. Laikliğin ne olduğunu öğrenmek isteyenlere öğretendir. Cumhuriyetçilik demek ne demek, bunu anlatandır. Atatürk’ün şehridir. Devlet olmanın, cumhuriyet olmanın, millet olmanın, ulus olmanın anlamını tüm ayrıntılarıyla öğreten bir şehirdir.
TALAT’A ŞÜKRAN BORÇLUYUZ.
Bu güzel kongreniz, bu güzel buluşmanız için hepinize teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Talat’a da çok teşekkür borçluyuz. Belediye başkanlarımıza da teşekkür ediyorum. Sizler için emek veren, çalışan tüm başkanlara, arkadaşlara ve yoldaşlara teşekkür ediyorum. Hepinizin destekleriyle hizmetin devam etmesi dileğiyle, şükranlarımı sunuyorum. Allah yolunuzu açık etsin, göğsünüzdeki altı ok hep parlasın. Üzülenler varsa, hepsi analarının ak
ŞANSLI BİR İNSANIM.
“25 yıl kolay değil. Sizlerin oylarını alarak hem de 5 senede bir artan miktarlarda %50’yi de geçen ve ömrünün 25 yılını Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanı olarak yapmaya nail olmuş ender vatandaşlardan biriyim. Sizlere hizmet için ele aldığım, öne sürdüğüm ve sizlere sunduğum projeler için şimdiye kadar sizlere teşekkür etme fırsatı bulamamış olabilirim. Bunun için özür diliyorum. Hepinize teşekkürler, sağ olun. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Şimdi düşünüyorum da, her kula nasip olamayacak büyük bir şansa sahibim. Siz, Eskişehirlilerin bana olan sevgisi, saygısı ve bana olan desteği benim en büyük şansımdır.
ÇAKILI TOPÇU
Düşünüyorum da, bazen dünyaya getirilişimin sebeplerinden bir tanesi; bu şehirde “çakılı topçu” gibi sizlere hizmet verme şansına nail olmak. Size şükranlarımı nasıl ileteceğim? Sözlük bulamıyorum. Sizlerin desteğini almış bir hemşeriniz olarak, ebedi uykuma rahat dalacağım.
YEŞİLTEPENİN BOZKIRINDAKİ ÇAKILI TOPÇU
Yılmaz Hoca tıpkı çakılı topçu gibi, Eskişehir’de çakılı kaldı. Aslında isteseydi önüne gelen birçok fırsatları vardı. O Eskişehir’ e AŞKIM demişti. Eskişehir’i bir bebek gibi sardı, sarmaladı. Elleriyle büyüttü. Ona gözü gibi baktı. Eskişehir’i eskiliğinden kurtardı. Bir panel sonrasında bana demişti ki “insanı doğduğu yerde peygamber yapmazlar” demişti.
Ellerinden tuttukları tombaladan vekil oldu, belediyeciliğin “B” sini bilmeyenler belediye başkanı oldu. Belediye meclislerinde listelerde yer verilerek meclise üyesi oldular. Bürokraside kim ne istediyse onlara koltuk, makam tahsisi etti.. Geleni hiç kırmadı, kapıdan çevirmedi. Hiç bir şey olmaması gerekenler bile hiçbir şey olmasa bile bir şey oldular bu dünyalıklarında..
Ama Karaoğlan ona söz vermişti. Belki Milli eğitim bakanı olamadı ama Eskişehir’in yaşayan efsanesi oldu. Kısacası rehberi oldu. Çağdaşlığın öznesi oldu. Eskişehir’in post modern anlamda ışığı oldu.
Salonda herkes ayakta dakikalarca alkışladı. Gözyaşlarını silenler vardı. Eskişehir’in hikayesini yazan Büyükerşen’in haklarınız helal edin demesi vefanın bir simgesiydi.. O vefayı hak etmeyenler ortada ne yazık ki aramızda dolaşıyor!..