Mitingi İzledim. Katılım yoğundu... Eskişehir Anadolu Bacıları ekibi tarafından hazırlanan gösteri sahnelendi.
İl belediye başkanları yanındaydı. Gençler oradaydı. Ümit Özdağ stratejisini belirlemiş.
Göçmenler meselesine değindi…
Mütevazı bir seçim kampanyasını yürütüyor. Ümit Özdağ ilgiden çok memnun.
Oğuz Beki yalnız değildi… İdealleri vardı. Bende dedim adımızda Zafer ya. Dikkate değer bir şeyler söylüyor. Onunla baş başa bir muhabbet gerçekleştirdim…
Öyle kayıt kuyut yok. Sadece daha yakından tanımak için…
Anlattı ben dinledim. Dostlardan bahsettik… Mustafa Önder’in vefatına çok üzülmüştü.
Aslında konuşmalarında bir protest isyan vardı. Haksızda sayılmaz…
Eski CHP’li… Gençlik kollarında görevde bulunmuş. Deniz Baykal’dan tutunda önemli CHP’li aktörlerle fotoğrafları varoş zaman genç. Pırıl pırıl… Henüz sakalları çıkmamış.
Ulusalcı çizgide. Kırmızıçizgileri var bizlerde olduğu gibi. Vatan kutsaldır. Cumhuriyet ve Atatürk ilke ve devrimleri…
Kısacası Türkiye Türklerindir…
Aradan yıllar geçmiş yaşam mücadelesinde…
Kendisi beden öğretmeni ama bireysel sigortacılık yapıyor. Bu konulara da hâkim. Uzun bir tatil yapmış Kaş’ta. Uzun bir düşünme ve dinlenme fırsatı bulmuş… Tekrar dönmüş Eskişehir’e. Söylediklerine hak vermemek olanaksız. Önerileri de basit… Bunların açma ruhsatlarını iptal edeceksiniz… En ağrına giden de buraya Türkler giremez Arapça yazısından çok rahatsız olmuş.
65 bin yabancı Eskişehir’den gittiği zaman sosyal yaşamın rahatlayabileceğini düşünenlerden…
Daha pragmatik bakıyor…
“SUDAN SEBEPLERLE SEÇİM KAZANILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Oğuz Beki, görüşlerini sosyal medyada paylaşıyor. Ancak yaygın bir tanınırlığı yok. Fakat her geçen gün tek başına da olsa koşturuyor…
“Sokaklarımız adım adım bir savaş mağduru edebiyatıyla ülkesinden kaçan Suriyeli, Afganların istilasında ve biz Zafer Partisi olarak sizlerle birlikte buna dur demeye geldik. Görüyorsunuz şehrimiz uğradığı bu istila varken bizleri çeşmeden su içireceğiz diye verilen vaatlerle oyalayan bir iktidar ve onun yancısı bir muhalefet ile gündem suni bir şekilde oyalanıyor. Sudan sebeplerle seçim kazanılmaya çalışılıyor”. Eskişehir’de kümelendikleri mahalleleri de biliyoruz. Kırmızıtoprak, Esentepe, Sütlüce, Yeşiltepe, Çamlıca’da yoğunlar dedi…
Beraber analiz yaptık. Neden sonuç ilişkilerini değerlendirdik. Daha doğrusu böyle bir adayla karşılaşabileceğimi düşünmemiştim. Aday profili uygundu…
BEKİ’DEN AYŞE ÜNLÜCE’YE ÇAĞRI
Oğuz Beki’nin sitemleri vardı. Haksızda sayılmaz… “Ayşe Hanım hadi diyelim Nebi Bey size tutum bakımından saygısızlık yaptı. Bu üslupla karşı karşıya gelmeyi doğru bulmadınız. Bizimle neden TV’ye çıkıp projelerimizi tartışmıyoruz? Geçen 25 seneyi gelin bizimle konuşun.” Sözü dikkat çekiciydi.
Açık ve demokratik bir toplumda bunlar amasız, fakatsız tartışılır. Aslında kendi özgüvenleri olanlar bu şehrin kimlere emanet edeceği konusunda bir kanaat oluşturmasına da çok yararlı olur.
Kafatasçı değilim ama Türkiye sessiz işgal altında diyor. Eskişehir’de resmi kayıtlara göre 6.500 sığınmacı gözüküyor ama gerçekte bunun en az 10 katı mülteci, kaçak yaşıyor. Ülkemiz, tüfeksiz, tanksız işgal ediliyor. Şimdi Afganlara da geçici sığınmacı hakkı vermek için İç İşleri Bakanlığında çalışma başlatmışlar. Evet, yuh yeter. Yıllardır Suriyeliler için çalışıyor vergiler ödüyoruz, bedel ödüyoruz. Böyle saçmalıkları yaşıyoruz ve sesimizi kesmek isteyenler var... Şimdi bir de başımıza Afganları çıkarıyorsunuz.
GÖÇMENİSTAN YAPMAYA KARAR VERMİŞLER…
Bunlar Türkiye’yi göçmenistan yapmaya karar vermişler. Ülkemizi işgal altına aldırtıyor bunlar. Muhalefet partisi olan CHP’nin sesi soluğu çıkmıyor… Sadece Bolu Belediye başkanı olan Tanju Özcan gerçeği haykırdı… O yüzden çok geç olmadan ülkemizi geri alalım. Bu seçimlerde Zafer Partisi’ne verilmiş her oy, Türkiye’yi işgalden kurtarmaya verilmiş oydur bunu seçimlere giderken hatırlayalım…
CHP ve AKP’nin vaatleri konusunda ciddi eleştirileri de var. Diyor ki; sanki her şeyi kendileri biliyorlar. En iyi biz biliriz edasıyla karşımıza sakın çıkmayın.
Dile kolay. Seçimler 5 yıl için yapılıyor. Neler yaptınız o bütçelerle. Somut olarak soruyoruz cevap gelmiyor. Ekranlarda tartışma yok. Peki, seçmen adayları nasıl tanıyacak, mukayese etme şansı bulacak?
Neymiş efendim demokratlarmış?
TV ekranlarına çıkmak istiyoruz… Çıkartmıyorlar. Sesimizi duyan yok. Nasıl duyuracağız. Mecburen sosyal medyayı kullanıyoruz. Zor bir seçime giriyoruz… Demokrat olanlar ne yapmalı? Adaylar ekrana çıkar. Objektif bir moderator yönetiminde uzman gazetecilerin karşısına çıkar. Ve sorulan soruları yanıtlarlar. Fakat öyle olmuyor.
Politika alanı AKP ve CHP arasına sıkıştırılmış durumda. Seçenekleri görmek istemiyorlar veya gerçekler karartılıyor!
Oldukça ilgili gördüm… Onun için göçmenler Türkiye’nin beka sorunu… Tabii söylediklerinde haklılık payı var.
Bu meseleyi tam 3 yıl önce gündeme getirmiş ve yazmış biri olarak bu gün de aynı düşünüyorum.
Uzun vadeli sinsi bir plan uygulanıyor Türk toplumu üzerinde.
Bu mesele, BEKA sorunudur.
Bütün mesele bunu kavrayabilmek…
