Her dakika gündeme bir bomba haber düşüyor. Bazen böyle bir memlekette nasıl yaşıyoruz diye soruyum kendi kendime ..

Sonra yeni düşünceler geliyor aklıma. Yahu bunların olmadığı bir Türkiye’de ne yapardık. Günümüz nasıl geçerdi diye gündem bu kadar değişken olunca..

Vallahi yaşayamazdık… Alıştık artık. Pardon böyle böyle alıştırıldık.

Heybedeki ilk turp aydından çıktı. Kırık topuklu efe hop AKP’ ye geçiverdi..

Olanlar oldu..

Anlamadığım şey şu?

Neden şaşırıyorsunuz ki?

Gerçeği CHP bilmiyor mu sanıyorsunuz? Bütün kuşadası biliyor. Demek ki havaya yazmışız. Kuşadası ve Didim 1. Derece RANT bölgesi. Gidenler bilir. Eh bir kanadımız orada. Yoksa nereden biliriz? Gezdiğimiz yerlerden haber alırdık..

Bir köy kahvesindeyiz BALAT’ ta. Yani TALES’ in doğduğu yer. MİLETOS..

Bir uygarlık merkezi. Yanını başında da Miletos antik kenti.. Kalesi var. Almanlar yürütüyor çalışmaları. Verimli topraklar. Her yer tarih kokuyor..

Çerçioğlu ve diğer belediye başkanları arasındaki uyumsuzluk biliniyordu. Bu günkü sorun değil ki.

Hep böyleydi zaten..

Bir Nazilli Aydın merkezden daha gelişmiş bir konumda. İlçeleri büyük. Merkez küçük..

Çokta Eskişehirli vardır Kuşadası’nda ve Didim de..

Kavga RANT kavgası..

Yani bölgede imara açılsın. Bu talepler en çok Kuşadası ve Didim bölgesinde var. Bakir yerler..

Bölgede deprem kuşağında

Rant olunca Hiç fark etmiyor. Kuşadası kıyı şeridinde iş bankası evlerin önünde sahil şeridindeki yol 10 seneden beri yapılmadı yahu.

İş bankası bu. Nereye konacağını biliyor.

Kime masal anlatıyorlar. İşin gerçeği buralarda belediyecilik sıfır.. Hele Söke’nin hali..

Tam ortasından menderes geçiyordu. Şimdi kurumuş. Düşünün bizim PORSUK gibi şehrin ortasından geçiyor.

Üstü betonla kapatılmıştı, sonra o betonlar kaldırıldı ama çevresi tam bir mezbelelik...

Porsuk çevre düzenlemesine benzer bir şeyler yapılacaktı sözde.

Yılmaz hoca projeleri bile hediye etmişti. Pöh pöh… Aradan yıllar geldi geçti bir tık çaba yok.

Zaten bu bölgelerde ne yapacağını bilebilen kurmay düşüncede yok..

Kuşadası’na gittiğim zaman Metin abinin yanına uğrar dertleşirdik. Hatay mutfağı vardı dünürünün.. Hatay mutfağı yemekleri harika..

Onun için bilgi sahibi olmadan ekran cambazların attıkları zaman mangalda kül bırakmayanların sözlerine itibar etmeyin..

Bodrum, Marmaris’ten başlayın bütün kıyı şeridi böyle bir durumda..

Manavgat, Side, Kumköy tarafları rant kapısı..

Ah! bu rant. Kuşadası rant planlarına girerseniz çıkmazsınız..1/ beş binlikler yapılmadan 1/ 1000 likleri yap. Oldu bittiye getir.. imar komisyonunda da AKP’ liler bu rant planlarına karşı çıkıyor.. İlginç değil mi?

Planlar Büyükşehir’e dayatılınca kıyametler kopuyor.. Öyle böyle değil bu alan. Tam bir vurgun düzeni..

İşte siyasetteki çürümüşlüğümüz. Çünkü siyasetimizi RANT’ iye sınıfı belirliyor..

Öyle demokrasiymiş, delegeymiş, zırtmış, pırtmış hepsi hikaye..

Sizlere andersenden masallar anlatıyorlar..

Sizlerde bunları yiyiyorsunuz, yersen pazarında..

ALNIM AK DİYOR..

Özlem Çerçioğlu bakın neler söylemiş...

Belediye başkanı olarak herhangi bir rozetim yoktur. Herkese adil ve eşit davrandım. Bundan sonra da adil ve eşit davranacağım.

Alnım Ak, başım dik. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Hiçbir şeyden de korkum yok.

Ya, ya, ya…

34 yaşında CHP'nin milletvekili, 39 yaşında CHP' den bir daha milletvekili, 41 yaşında Aydın gibi bir ilin büyükşehir belediye başkanı. O günden bugüne Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yapmış.

Hiç kimseye nasip olmamış sıfatlar unvanlar. Topuklu Efe diye bir nam salmış kendisine CHP'liler ve yurttaşlar tarafından. Aydın siyasetini belirlemiş, dizayn etmiş. Sonra doymamış, bana İzmir'i verin demiş falan

Filan.

Şu anda yaptığı şeyin adı zavallılıktır, acziyettir.

Milletin verdiği makamı pazarlık konusu haline getiren milletin iradesine ihanet edenlerde bunların suç ortaklarıdır.

RÜZGÂRGÜLÜ OLMASAYDI?

Suratınızı ekşittiniz değil mi? Ekşitmeyin. Ben size ayna tutuyorum sadece ..Beğenmezseniz, yazdıklarımı okumazsınız..

İşinize gelmiyorsa okumazsınız.

Çünkü bu şarlatanlar her kılığa girer..

Derler ki himayeleri altındayım..

Hey gidinin efesi hey!. Ey rüzgârgülü hey. Hey gidi topuklayan efe hey hey hey!

SOKRATES KARISINA NE DEDİ?

Sokrates idama mahkûm edilmiş. Rivayete göre, ölmeden birkaç saat önce vedalaşmak için eşi gelir yanına. Kadıncağız bu sırada ağlar ve “Ah, bu kötü adamlar seni haksız yere öldürecekler” der. Sokrates ise karısına şöyle cevap verir: “Evet, haksız yere öldürecekler, haklı yere öldürseler daha mı iyiydi?”

HIYARLIK BİR FIKRA

Bir adam varmış çok zenginmiş...
Bir saray yaptırmış ve orda hiçbir ses duymak istemiyormuş...
Nöbetçilere haber salmış demiş ki:
-ses yapan olursa getirin cezasını verim demiş

Ardından Erikçi geçmiş oradan: eriiiiiiiiiiiik, eriiiiiiiiiiiiiiiiiiiik.can erik cambaz erik bunlar. Papaz eriği kıtır kıtır ye abi deyince kapını önündeki nöbetçiler arabaya el koymuşlar ..
Emir gelmiş!. Bunun eriklerini bitarafına monte edin...
Erikçi bu monte işlemi sırasında hep ağlıyormuş...

Sonra elmacı geçmiş: elmaaaaaaaaa elmaaaaaaaaaa. Amasya bunlar..
Nöbetçiler arabasına el koymuş adamı yaka paça getirmişler. Emir gelmiş bunun elmalarını uygun bitarafına monte edin...
Elmacının da canı çok yanmış bu da ağlıyormuş.

Sonra hıyarcı geçmiş: hıyaaaaaaaaaaar hıyaaaaaaaaaaar
-getirin lan bunu… Aynı işlem tekrarlanmış
ama hıyarcı uygun bir tarafına tadilat, monte edildikçe kikir kikir gülüyormuş.

Nöbetçiler bu duruma bir anlam verememişler..

-Lan sen niye gülüyorsun senden önceki herkes ağlıyordu
-Arkadan karpuzcu geliyor da onların halne gülüyorum..