Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Beklediğimiz gibi oldu. Çünkü telkin yurt dışından geldi. Uluslararası kuruluşlar Türkiye'de yüksek faiz ve kontrollü kurdan elde ettikleri ballı kazancı kaybetmemek amacıyla aman dediler. Sakın ha! Geçmişte olduğu gibi böyle 250 baz puan falan indirme. 100 baz puan sana yeterli. Bir tane daha aynısından yaparsın. Seneyi de bizim istediğimiz gibi bitirirsin dediler.
23 Ekimdeki yazı işleri programımda yaptığım değerlendirmede yüksek bir indirimin olmayacağını ya pas geçerler, ya da piyasanın gazını almak için % 1 politika faizini indirirler demişim ve bunu köşe yazımda belirtmiştim.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMADI
Merkez Bankası'nın hedefi 24'tü. Tahmin Aralığı 25’ te 29'du. O bile tutmadı. %32 ile yılı bitireceğiz.
MERKEZ BANKASININ HEDEFİ TUTMADI!
Politika faizleri de %38,5 olacak. Özel sektör için iyi haber değil. Yanlış başlanılan faiz yükseltme politikası, çok aceleci bir şekilde başlatılan faiz düşürme hamlesi, hepsi üst üste geldiğinde program bitti.
Her seferinde ekonomi yönetimi program çalışıyor, program çalışıyor diye paylaşım yapıyordu.
Program cozladı.
Rakamlar yanlış olunca her şey yanlış çıkıyor.
Ama program bitti.
Aklıma ne geldi biliyor musunuz?
KABUSNÂME
1082 yılında, Kûhistan sultanı Keykavus bin İskender tarafından farsça olarak kaleme alınan kabusnâme eserinde, “Övme zamanı geldiğinde öyle bir öv ki oğul, yerme zamanı, geldiğinde rezil olmayasın” demiş.
ALKIŞLAYANLAR ŞİMDİ SUS PUS OLMUŞLAR.
Ekonomi yönetimi göreve geldiğinde daha icraat bile yapmadan ayağa kalkıp alkışlayanlar, şimdi suspus olmuşlar, canları yanıyor ama bir şey diyemiyorlar.
Çünkü övme işinde çok fazla goy goy yapıp alkışlamışlardı. Gelinen noktada durum şu. Özel sektörün dış borcu rekor seviyeye yükseldi. Aynı hataları baştan yapıyoruz.
Biliyor musunuz? Mesela birçok sivil toplum kuruluşunda özellikle mesleki kuruluşta 25 yılı aşkındır koltuklarda oturan, böyle başkanlık yapan var.
DÖVİZLE NEDEN BORÇLANDINIZ
Daha önce Döviz Borçlanmasının Riskini Biz Daha Önce Yaşadık
Bu başkanlar gayet iyi hatırlıyorlar. Enflasyon muhasebesini de daha önce yaşadık. Başkanlar bunu gayet iyi hatırlıyorlar. Peki, iş dünyasını temsil eden bu kanaat liderleri her iki konuda da ikinci ve 3ünc nesil iş insanlarına neden uyarıda bulunmadılar?
Kardeşim döviz borçlanmaya gitmeyin. Biz daha evvel bunu denedik.
Başımıza büyük felaketler geldi. Döviz kuru yukarı çıktı. Zarar ettik dememişler. Hatta yahu bu enflasyon muhasebesini istemeyin. Tamam mı?
Enflasyon muhasebesi bizi o zamanlar üzdü. O yüzden bunu bizden istemeyin demediler. Şimdi bunları demediler.
Acaba niye demediler? Ben merak ediyorum. Hal böyle olunca o zaman tabii ki devleti temsil eden kurumlar da ya milletin hafızası zayıf. Biz bir daha bir daha deneyelim diyor. Şimdi demek ki genç iş insanlarının daha önceki tecrübeleri bilmediğinden dolayı yakın tarihte denenmiş ama başarısız olmuş uygulamaları tekrar talep etmesine bu kanaat liderlerinin hiç biri ses çıkartmıyorlar. Sonuç başarısız olsa da bak ne diyorsanız onu yaptık işte. Diyerek sanıyorum koltukta kalmaya çalışıyorlar.
Şimdi o zaman başaramadık ama şimdi başaracağız. Demiş’ de olabilirler.
BU SİZLERİN ESERİ
Vallahi bu da kusura bakmayın hayat tecrübelerini ve oturdukları makamların ağırlığıyla pek örtüşmüyor. Şimdi işin ilginç tarafı hazine ve maliye daha önce denenmiş ama vergi tahsilatı açısından tatminkâr sonuç vermemiş olan Enflasyon Muhasebesi Neden Tekrar Deneniyor?
Enflasyon muhasebesi uygulamasını niye tekrar denedi acaba? Demek ki orada da kurumsal hafıza kalmamış. Ya da onlar da o zamanlar olmadı, bu sefer olacak demişler. Bu da bakanlığın ağırlığına uygun bir davranış değil. Tüm bunlara bakınca ekonominin bu halde olmasının arkasında gizemli bir sebep olmadığını gayet iyi kavrıyoruz.
Şimdi hâlâ gümrük duvarlarının arkasına saklanarak kurtulacağını düşünen sektörler, kamunun yarattığı enflasyon, ilave gümrük vergileri, enflasyon vesaire derken ihracatçı için hiçbir anlam ifade etmeyen önlemler vesaire gelince vallahi ben şunu anladım.
Gençlerde ümit var ama büyükler tamamen körlük içine girmişler. Kendi düzenleri ve güzel hayatları bozulmadan birileri gelsin, onları kurtarsın istiyor. Yani ekonomik reçete şu an düzeltilse bile, bu insanlar piyasadan çekilmeden ülkeyi selamete çıkaramayız anlayın artık..
Tedavülden kalkması gereken bunlar.
Umarım anlamışsınızdır.