CHP’nin ve sendikaların öncülüğünde Ulus Anıtı Meydanı’ndan Gazi Yakup Satar Caddesi’nde bulunan Büyük Park’ın önündeki Cumhuriyet Meydanı’na kadar kalabalık bir kortej yürüyüşü yapıldı. Belediye başkanları, il başkanı ve milletvekilleri kortejde yediler. Hiç bir olumsuzluk yaşanmadı.

Ayşe Ünlüce ilk siyasal konuşmasını yaptı. Yoksulluk sınırı asgari ücretin üzerine çıktığını belirtti.

Bizler buradan iktidara tekrar sesleniyoruz. İnsan onuruna yakışan maaşlar istiyoruz. İşçi ölümleri, iş kazaları olmasın istiyoruz. Hak kayıplarımız olmasın istiyoruz. Emekliler haklarını alsın istiyoruz. Bu meydandan Eskişehir’e, Türkiye’ye, dünyaya sesleniyoruz. Yaşasın 1 Mayıs" dedi.

Yazık oldu Eskişehirspor’a…

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkâr da sayılmazdı.

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.

Orhan Veli’nin bu KİTABE-İ SENG-İ MEZAR şiiri geldi aklıma.

Eskişehir nasıl kurtulur konusunda uzman bilirkişi olan köşede yazı yazanlar,  asiye nasıl kurtulur eserinden esinlenerek makaleler yazıldı. Eskişehirspor nasıl kurtulur seminerleri düzenlendi. Kapalı toplantılar yapıldı. Fikri olduğunu zannedenler tedavülden kalkmış fikirlerini sundu.

Şimdi yeniden Eskişehir nasıl kurtaralım adı altında bir otelde toplanmışlar. Yılmaz hoca 20 yıl önce yahu şirketleşin ben size destek vereyim dediği zaman hoca, hoca bize akıl değil para ver demişlerdi.

Sonra basına açıklamalar yapılmıştı?

Hoca bize para vermedi. Kıllı bacaklar için para vermem dedi.

Şimdi 3 belediye başkanına havale edilmiş durumda. Belediyenin zaten kısıtlı olan gelirlerine göz koyulmuş.

İyide ey akıl daneleri nasıl olacak?

22 yıldan beri AKP’nin il başkanından tutunda milletvekillerine kadar, Eskişehirspor’u siyasal amaçları için kullanırken neredeydiniz? Politikayı Eskişehirspor’a bulaştırmayın denildiğinde nerelerdeydiniz?

Şimdi cenaze namazını belediyelere yükleyemezsiniz. İlk önce bu hale nasıl düşürülmüş onlar hesap veremden bu işler düzelmez.

Kısacası laf çok, para veren yok…

Belki!  Erdal Şahbaz bir umut. Nede olsa Ahmet Ataç’ın takdirleriyle hem meclis üyesi, hem de Tepebaşı belediye başkan yardımcısı olmuş.

MAYIS AYI, HESAP DENETİM AYI

Belediye meclis üyelerinin asli görevlerinden biride, belediyenin bir yıl önce ki yılın bütçe kesin hesabını ve taşınır kesin hesaplarını denetlemekle görevlidir. Bu denetim hukuki, mali ve siyasal bir denetimi anlamını da taşır.

5018 sayılı kanun denetimlerin nasıl yapılacağını belirtmiştir.

Kısacası; Bütçe stratejik planlar ve performans programları doğrultusunda idare tarafından yerindelik ilkelerine göre harcamaları yapmış mıdır?

Ne kadar borçlanmıştır? Ne kadar kredi çekmiştir? Kasada ne kadar nakit vardır? Kimlere borcu vardır? Devam eden yatırımlar nelerdir? Bütçe uygulamalarında görülen aksaklıklar nelerdir. Sayıştay raporları yaptıkları denetimlerde neleri önermişlerdir.

Sürdürebilir bir sağlam mali yapısı var mıdır? Gelir ve gider arasındaki bütçe uyumu ve ya uyumsuzlukları var mıdır? Varsa bunlar nelerdir. Düzeltilmesi için çözüm önerileri nelerdir.

Kısacası Belediyenin MR’nı çekerler. Gerçi Kazım KURT bütçe disiplini konusunda diğer belediyelere göre oldukça hassastır.

Başarılı bir bütçe uygulaması vardır…

Tasarrufa çok önem verilmiştir. Kaynaklar çok dikkatli kullanılmıştır…

Anlaşılan budur. Çarşamba günü komisyonda görüşülüp rapor meclisçe karara bağlanacaktır.

+++++

Yeni bir başlangıçta CHP’li meclis üyeleri daha bir canlı. AKP 31 Mart seçimlerine doğru giderken o kadar çok iddialıydılar ki! Egoları o kadar şişkindi ki. Kibir paçalarından o kadar çok akıyordu ki.

O kadar çok güç zehirlenmesi yaşamışlar ki…

Utanmasalar kendilerini neredeyse politik bir mehdi ilan edecek noktaya gelmişlerdi…

31 Mart’ta söz milletindi…

Millet her yerde yeter söz milletin dedi ve Türkiye, CHP’ye boyandı…

Aslında bu tepki adalet özlemi beklentisiydi.

Emeklilerin tepkisiydi.

Gençlerin tepkisiydi.

Yurtsuz kalan öğrencilerin tepkisiydi.

Kendilerine sürekli yalan atanlara karşı bir tepkiydi.

CHP’nin değişim mesajlarını toplum kavramaya başlamış kredi açmıştı.

Bakalım ne yapacaksınız bir de sizleri görelim demişti.

Eskişehir’de tablo çok net. Seçmen ezici bir üstünlükle CHP’yi tercih etmişti. CHP’nin sosyal belediyeciliğini beğenmişti.

Hizmet belediyeciliğini beğenmişti.

Eser belediyeciliğini beğenmişti…

AK Parti durumu içine sindiremediği için hala idrak edebilmiş değiller…

Bunu Meclisteki gündem dışı yaptıkları konuşmalardan anlıyoruz. Zaten CHP’nin panzer Ali Haydar Çelik her zamanki gibi hazır ve nazır durumda…

Hazırlıklarını yapıp geliyor. Güncel sorunlara parmak basıyor…

Eski mecliste görev yapan Murat Özcan başkan vekili olarak daha birikimli olarak savunma yaparken bu kez gurup başkan vekili olan Mehmet Kepez’in heybesinde yeterli bir birikimin olmadığı anlaşılmakta…

Kendisini hala genel seçimlerde zannediyor. SİA, füze, uçak, savunma sanayi falan diyor.

Belediye meclisinde olduğunu, gündemin Odunpazarı’nın sorunlarını dile getirmek olduğunu hatırlatılmasında fayda var.

Belki o da şaşkın. Hiç bu kadar geniş bir yelpazede demokratik bir tartışma ortamına alışkın olmadığı için biraz çekinceli olabilir…

Zira bazı konulara vakıf olmadığı çok belli.

Karşısında Odunpazarı belediyesini çok yüksek bir oyla üst üste 3. kez kazanan bir Kazım KURT var.

İyi dinlersiniz, kendinize değer katabilirsiniz.

Burası Odunpazarı Meclisi. Burada yaşatılır demokrasinin en güzeli. Demokrasinin eko sistemi Odunpazarında kurulmuş.

Eskilerin yaptıkları gibi projeleri engellemeyin.

Çünkü CHP yaparsa kanuna uygun yapar.