Zafer Çatel yazdı.

Kamu yönetiminde, Şeffaf olduğunu söyleyebilir miyiz?
Söyleyemeyiz.
Bu güne kadar kamu yönetiminde reform yapabildik mi? Yapamadık.
AK Parti,2002 yılında 3 Kasım seçimlerinden önce,'adaletsizlik' var bu ülkede diyordu.
Haksızlık var bu ülkede diyordu.
Faiz enflasyonun altında eziliyor diyordu.
Ülkede yolsuzluklar ayyuka çıkmıştı, yoksulluk diz boyu idi. Yasaklar da öyle.

AK Parti bu sosyal ve ekonomik şartlarda seçimlere girdi. 3 KASIM seçimlerini kazandı.
Tam 16 yıllık bir AK Parti iktidarı. Geldiğimiz noktaya bakın. TÜİK eylül ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon, EYLÜL ayında yıllık % 24,52, aylık %6,30 oldu.
Peki, açlık sınırı ile yoksulluk sınırı ne oldu?
Dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.893 TL, yoksulluk sınırı 6.167TL, bir kişinin aylık geçim maliyeti artık 2.313 TL oldu?
AK Partinin sözcülerinden ses çıkmıyor..
Neymiş efendim? Zabıtalar denetim yapıp fahiş fiyat yapanları, stok yapanları cezalandıracak?
Emir büyük yerden. Talimat böyle.. O zaman şu sorunun sorulması gerekmez mi? Şimdiye kadar bu zabıtalar ne yapmış? Hiç fiyat kontrolü, gıda denetimleri, etiket kontrolünü yapmamışlar mı?
Peki, TOBB bu konuda ne yapıyor? Bu ticaret odaları, esnaf odaları başkanları esnaf ve ticaret erbabı raflardaki etiketleri sürekli değiştirirken ne yapıyorlar. Armut mu? topluyorlar.
Hiç sesleri çıkmıyor.
Neden çıksın ki, tavşana kaç, tazıya tut politikası.
Peki, bu zamlardan en çok kimler etkileniyor?
İşsiz, asgari ücretli, ev kadınları, gençler, yaşlılar, düşük emekli aylığı alanlar..
Bunlar sürünen kesimler.
Haksızlıklara uğrayıp, hak arayanları kim copluyor, biber gazı sıkıyor?
Polisler..
Peki, onlarda bu bozuk düzenden etkilenmiyor mu? Etkileniyor?
Peki, hak arayanlara neden biber gazı sıkıyor? O da bilmiyor..
AK Partinin 16 yıllık zirvesinde bunlar var..
Peki, neden bu hale geldik? Efendim bunlar mali saldırılarmış, spekülatif ataklarmış… Ne diyelim ki?
Öyleyse öyledir. Aksini mi söyleyelim. Doğruları yazsak ne oluyor? İçeriye mi tıksınlar bizi bu yaşta… Sen! Nasıl böyle yazdın diye.
O zaman şu soruyu soralım? Ekonominin dümeninde ki ALİ BABACAN döneminde bu rakamlar neden yoktu?
Yanlış yönetim, denetlenmeyen kamu harcamaları ve kamudaki israf..
Geldiğimiz dip dalgada sonuç belli..
Bunlarda geçer demekle bu işler olmuyor. Vatandaşın mutfağında yangın başladı.. Kimse, bal börek yemiyor ki?
Tarikatlar hariç. Belki onlardan yiyen olabilir. Bir söz vardır 'bal tutan parmağını' yalar..
İBRAHİM BİN ETHEM'DEN NASİHATLER
Kemale erenler, ancak'midelerine' gireni kontrol etmekle kemale erdiler.
Devamı yarın