Parası olana ve yıllık izin haklarını kullananlara 9 günlük uzun tatil olacak. Olmayanda kısa bir tatil.
Neredeyse her dini bayram özelliğini kaybetmiş birkaç günlük tatil olmaya başlamıştı.. Bayramlar birkaç günden aşağıya olmaz. Ne zaman çalışacağız, üreteceğiz! Zaten bir yılda yarısı kadar çalışıyoruz. Diğer günlerde yatıyoruz maşallah. Sonra kalkıp enflasyon neden oluyor diye bağırıyoruz.
BAYRAMLAR ESKİDENDİ
Bayramlar kavuşmaların, sevinçlerin, hüzünlerin kavuşmaları, kucaklaşmaların anları.
Tabii bunlar eskidendi. Çatı arasında kalan eski radyolar gibi..
Parası, kredi kartı olanlar çoktan tatil planlarını yaptılar ve Perşembe günü yola koyulacaklar.
Fırsat bu fırsat. Devlet Memurlarına da gün doğunca, ver elini deniz kıyısı. Kumlarla buluşup güneşine kavuşacak.
TEKNOLOJİ HAYATIMIZDA..
Zaten dini Bayramlarımız, bayramlıktan çoktan çıktı. Cep telefonu ile görüntülü bayram aramaları.
Adı kurban bayramı. Kurban, bütün dinlerde, inanç sistemlerinde var olmuştur. Pagan kültüründe bile bu ritüeller vardır.
Kurban sunma, Hazreti Âdem’in oğulları Habil ile Kabil dönemine kadar uzanır. Filistin’de, erkek çocuklar kurban ediliyor. Daha İsmail’e koç inmemişken, insanlık tarihinde var olan bir ritüel. İşin ucu taaaa ilk insanlara kadar gidiyor
Kurban… Yani Allah’ yakınlaşma. Hacı olmanın farzlarından. Mekke’ den manzaralar.. Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, İnne'l-hamde ve'nni'mete leke ve'l-mülk, lâ şerîke lek.
Anlamı; Allah'ım! Senin emrine uydum ve davetine icabet ettim. Şimdi tam tersine. Gücün emrine uyuluyor!
Botokslu Süslümanlar.
YARIN KURBAN BAYRAMI...
Kurban Bayramı nedeniyle hayvan pazarları kuruldu… Eskişehir de Belediyenin yaptığı hizmetler var. Pazarda de sıkı bir pazarlık vardı… Bazıları cambaz. Gözünü kestirdiği danayı satın almak isteyen adam, besicinin ver elini deyip neredeyse kolunu kıracaktı.
Alıcı-satıcı inatçı olunca yolunuz hastaneye düşer.
Bölüm belli. Ya acil, yada Ortopedi… Ya da kolunuz omuzdan çıkar, yada eliniz de sorun oluşur.
Bizde kurban pazarlıkları sıkıdır. Nedeni de pazarlık sünnetmiş. Alman ne anlar! Bu durum bizde geleneksel, toplumsal bir işlevi de olan gelenek haline gelmiştir.
Başkan Ayşe Ünlüce hayvan pazarında yenilikler yapmış ve daha konforlu bir hüviyet kazandırmış.
Şimdi sırada, Eskişehir’e yakışır modern bir mezbaha yapmak. Yatırım programlarında da yer almış ve bütçeye konulmuştur.
HAYVAN KESİM YERLERİ...
Belediyenin sunmuş olduğu güzel bir hizmet var.
Hayvan pazarı. Tertemiz. Hijyenik.
Hayvan kesiminden anlayan kasaplar iş başında.
Kesiliyor, parçalanıyor, paketleniyor.
Bu hizmet makul bir ücretlendirme ile yapılıyor.
Sizde hiç olmazsa biraz katkıda bulunun, kestiklerinizi aş evlerine bağışlayın. Belediye “aş” evlerinden faydalananlara katkınız olsun.
MARKETLERDE KURBANLIK SATIŞLARI BAŞLAMIŞ.
Artık, büyük marketlerde kurbanlık satışı da başlamış. Reklamlar boy boy…İslami şartlara uygun paketler evinize teslim..
Hesaplara parayı yatırın..
Niyet ettiyseniz, en iyisi mi paketlemeyi tercih edin.
Evinize gelsin..
Yok, ben kesimin başında olacağım derseniz, Niyet ettim kurbanlık kesmeye demeyi de unutmayın...
Eeeeee! Nede olsa bayramın adı 'kurban'!
HER ŞEY İSMAİL İLE BAŞLAMIŞ.
Memleketimden kurban kesim manzaralarına yine tanık olacağız.
Dini vecibe adına çevreyi kirleteceğiz.
Her zaman olduğu gibi yasakları dinlemeyeceğiz.
Kurban kesilince sözde, ibadeti yerine getirmiş olacağız.
Farz mı, Vacip mi, Sünnet mi tartışmaları devam ederken bizler kurbanlık olacağız.
Elinize yakışmayan bıçağı alıp sakın kesmeye kalkmayın. Yoksa! Acillik olursunuz.
Kurban keseyim derken kurbanlık olmayalım.
Yeteri kadar kurbanlıklarımız var zaten.
Bir yerlerinizi kesmeden, 'kurban bayramınız' hayırlı olsun!
BUGÜN BAYRAM.
Bugün kurban bayramı.
Mübarek olsun..
Bu gün aynı zaman da 'HACI' olma anları..
Bayram namazı ile birlikte, 'Kabe'yi' tavaf..
İslam'ın 5. şartı..
Zengin olana, parası olana, bir de kur' a da çıkana farz olan bir ibadet.
Bugün, Arafat'ta hacı olacaklar.
Kurbanlıklarını kesecekler.
İslam'ın şartlarından biri de 'hacılık' ya!..
Dönüşte unvanları da belli..
'Hacı'!.
Dönüşlerinde, Hacı pilavını verdin mi 'görsel ritüel' tamamlanmış demektir.
Gelene, zemzem suyu, tespih, hacılık hatırası. Gümüş yüzükleri de unutmayalım..
Herkes öğrenmiş olur, 'hacı 'olduğunu. Sonra, dilimize takılır Hacı; hava nasıl oralarda?
Şimdi, yeni moda Hacı olmak! Olmaz se UMRE’ si var.
KURBANLIKLARIMIZ..
Kurban..
Koç' mu? olsun, deve’ mi..
Boğa mı olsun, keçi' mi?.
Diyanet son içtihadını vermiş… Paranız varsa mesele yok. Gönderin bizim hesaplara biz paketleriz adınıza..
Doğru, Filistin halkına.
Kurban bayramınız kutlu olsun. Selam ve dua ile..
AMAN TRAFİK CANAVARLARINA DİKKAT.
Trafik canavarı yollarda..
Alınan bütün tedbirlere rağmen önlenemiyor.
Neden?
Direksiyona geçen canavarlaşıyor.
Kurallara uyulmayınca kurbanlık bayram oluyor.
Can pazarı.
Bu bayramda böyle olacak. Her ne kadar valilikler tırları bayram süresince şehre giriş ve çıkışları yasaklasa da…
Değişen hiçbir şey yok.
Yine yüzlerce ölü, birkaç misli de yaralı haberlerini izleyeceğiz ekranlardan.
BAYRAM İKRAMİYESİ.
Emeklinin cebine 4 bin TL girdi. Eskiden kurbanlık koç alabiliyordu. Şimdi toruna harçlık. Kısacası, emekli kurbanlık oldu!
KURBAN BAYRAMI FIKRASI
Rivayet edilir ki; divan şiirimizin usta isimlerinden, şairliği kadar güzelliği ile de meşhur olan Fitnat Hanım bir kurban bayramı günü kurbanlık hayvan satın almak üzere hayvan pazarında dolaşıyormuş. Onu gören devrin meşhur çapkınlarından birisi bunu fırsat bilerek hemen yaklaşmış: - “Hayırlı sabahlar olsun efendim. Sizin gibi güzel bir hanımın böyle pis, pasaklı bir yerde, hayvanların arasında ne işi ola ki?” -“Ne işim olacak efendim, ben de herkes gibi kurbanlık bir hayvan bakıyorum.” Beriki beklediği fırsatın geldiğini düşünerek hemen hamlesini yapmış: -“Aman efendim, sizin kurban bakmanıza ne gerek var. Emredin; ben kulunuz hemen şuracıkta size kurban olayım!" Adamın niyetini anlayan Fitnat Hanım hiç uzatmadan cevabı yapıştırmış:
-“Eksik olmayınız efendim. Lakin ben bir 'koç' bakıyorum, 'öküz' değil!”
Günahtan kurtulduğuna inanmak mutluluk veriyorsa, bunun için gerekli olan, insanın günahkâr olması değildir. Kendini günahkâr hissetmesidir.”
Friedrich Nietzsche