Güneyimizde bir terör devletine asla müsaade etmeyiz!
Garnizon devleti kurdurtmayız!
Suriye’nin toprak bütünlüğüne önem veriyoruz.
Bu sözleri yıllarca duydunuz değil mi?
Duyduk.
Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu.
AMACI; terörün Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkartılması, Şimdi, sözde barış süreci mottosu işletiliyor?


Milli birlik beraberlik mesajları dillerden düşmüyor. İmralı şimdiye bu kadar popüler olmamıştı.
Cazibeli bir kelime.
Birisi APO’ ya MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisi için önder Öcalan diyecek umut hakkından bahsedecek diye kulağına üfleseydi APO ne derdi?
Hadi, hadi hadi oradan ne söylüyorsun sen diye çıkışır mıydı?
Fakat DEM partili Ahmet Türk, Kürt sorununu çözerse Erdoğan çözer demişti.
Ekmek, barış, özgürlük! Diyenleri içeri tıkıyorlar. Adalet arayanlar içeri tıkılıyor.
Bu nasıl bir birlik, beraberlik kardeşlik anlayışı?
Yıllarca İmralı’daki cani için söylenmedik laf kalmadı. Şimdi ona hakaret edenler, cani diyenlerin kim derdi ki Devlet bahçeli APO için önder APO diyebileceğini. UMUT hakkı diyebileceğini kim bilebilirdi ki!


ŞİMDİ BARIŞ DÖNEMİ


Eyvallah. Kim itiraz edebilir ki. Ama bunun gerçekleşmesi için, Türkiye’de iç cephemizde barış olmalı. Birbirimizi kucaklamalıyız.
İnsanlar düşüncelerinden, yazdıklarından, söylediklerinden dolayı içeriye atılmamalı değil mi?
Burada bir şerh düşeyim.
Vatanın bölünmez bütünlüğüne göz dikenlerin söylemleri, düşünce özgürlüğü olamaz. Canilerin, uyuşturucu çetelerin, mafya düzenin savunucularının, soyguncuların, ihale şarlatanlarının, işgalcilerin, yağmacıların cirit attığı bir özgürlük ülkesi olamaz..
Böyle bir demokrasi de olmaz..


Şimdi, büyük orta doğu projesinin yürütücüsü ve as başkanı olan ABD’ nin Ankara ve Suriye temsilci büyük elçi olarak atanan Tom Barrack çekinmeden açıkça söylüyor..
Milletler topluluğuna geçin. Bu ne demek? Ulus devletler dönemi kapandı.
Türkiye’ye kendini hazırlasın. Zira önemli görevler onu bekliyor mesaj bu..
Yani TC ‘ nin varlığından çok rahatsız.
Atatürk’ten çok rahatsız.
Kemalistler’ den çok rahatsız.
Haydut devletin temsilcisi açıkça, çekinmeden bunu söylüyor.


Barış süreci adı altında özlenen, Suriye’nin Kuzeyinde bir garnizon devletin kurulması ve hamiliğini Türkiye’nin yapması.
Ne var bunda diyebilirsiniz..
Siz böyle düşünmeye devam edin.
İhaleyi Türkiye’nin sırtına yüklemek istiyorlar...


GEVŞEK FEDERASYON VE TÜRKİYE


Türkiye’den de bir parça koparma gayretleri ile esnek bir federasyon.
Plan bu değil mi?
Bilmeyen var mı?
İsrail’in güvenliği. Emniyet supabı.
Türkiye bunların farkında değil mi?
Elbette farkında.


YPG-PYD ARTIK BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL
ABD-İngiltere-Fransa tarafından adım adım devletleştirilen, Türkiye’yi içeriden çökertmeye programlanmış bir PROTO-TERÖR DEVLETİDİR.
Bir garnizon, ileri karakol devlettir. Ve bu artık “taslak” değil, uygulaması devam eden bir projedir.
Bunu artık anlayalım.
Suriye’deki PKK, artık bir terör örgütünden çok daha öte bir siyasal aktör, oyuncu olarak devrededir. Reklam amaçlı silahlarını yakmaları bir gösteriden ibarettir. Türkiye’nin gözlerinin içine baka baka kurulan bir düşman garnizon devlettir. Bugün Suriye’nin kuzeyinde büyüyen şey; sınır, polis, asayiş, istihbarat, yargı, vergi, gümrük ve enerji altyapısı şekillenen fiilî bir PKK terör devletidir.
Uyanın.
BOP’ un ne olduğunu anlayın artık.. Biz logonun bir parçasıyız. Entegrenin adı BOP’ tur. İstesek te, istemesek te bu oyundan çıkamayız.
Bu Türkiye için bir kırmızı alarmdır. Türkiye’nin bunu yapacak hem siyasal birikimi, hem de silahlı gücü vardır. Çünkü arkasında Türk milleti vardır. Türkiye’nin beka sorunudur. Ve Türkiye’nin Suriye ye girmesi meşru bir haktır.
Kimin? Anti-emperyalist duruşu varmış görüyoruz.
Kimin? Yerli ve milli duruşu varmış daha iyi görüyoruz..
İnşallah Milletimizde gördüklerini iyi düşünürde, sandık günü geldiğinde gösterir.
Vesselam.