TRT 'de yayımlanan ilgi
çekici bir program var..
Öteki gündem..
Bu programın özelliği şu…
Çok farklı konularda '
absürt' te olsa konuşuluyor. UFO' lar dan, evrene, başka dünyalardaki yaşamlardan, kabalacılığa, tapınak şövalyelerine kadar.
Komplo teorilerini anlatırlar..
Hiç itirazım yok.!.
İlgi ile takip ederim..
Meraktan…
Geçenlerde,gazetelerde bir haber okudum.. Bizim pilotlar '
ufo' kovalamışlar..
ABD de çok kovalamışlardı..
UFO'LARIN MERKEZ ÜSSÜ USA'da
Farkında değiller mi ?Esas, '
UFO'
Pensilvanya'da…'
Ufo' cuklar da burada..
'Cinlerini' kontrol ediyorlar!..
Bunlar,'
darbeden' sorumlular..
Malum, CIA'da '
cinlerden' sorumlu merkez var.. Bunlar,
istihbaratçılar.. Ateşin dumanı gibidirler, gördüklerini de yakarlar. Bunlara, '
kripto veya
mahrem' de diyorlar..
NUH TUFANI VE NÜKLEER GEMİSİ..
Öteki gündemin konu başlığı, '
NUH TUFANI'... Konuşan ise,bir akademisyen Dr. Yavuz Örnek. Denizcilik Fakültesinde ders veriyormuş.
Kesinlikle, ilahiyatçı ,kelamcı veya tefsirci değil..
Teoloji ile de, ilgisi yok.
'
Nuh tufanı' ana merakı besbelli. Anlattıklarından '
o' sonuç çıkıyor..
Yalnız olay hala Nuh tufanı zamanında geçiyor, dikkatinizi çekerim!.
KURAN'DAKİ ANLATIMI..
Mekke döneminde inmiştir. 28 ayettir. Sûre'de başlıca, Nûh peygamberin mücadeleleri ve Nûh Tufanı konu edilmektedir. Sûre, adını konusundan almıştır.
Peki, '
KURAN' da ki ayette ne diyor?
اِنَّٓا اَرْسَلْنَا نُوحاً اِلٰى قَوْمِه۪ٓ اَنْ اَنْذِرْ قَوْمَكَ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ
اَل۪يمٌ
Biz Nûh'u, '
Kendilerine can yakıcı bir azap gelmeden önce halkını uyar' diyerek kavmine gönderdik.
Nûh aleyhisselam, Kur'an'da adı çokça geçen ve dini tebliğ konusunda kavmiyle mücadelesine yer verilen peygamberlerin ilkidir.
İlk ayette, Nûh'un peygamber olarak gönderildiği ifade edildikten sonra, gerçeği inkar edenlerin bu dünyada başlarına gelmesi '
mukadder' olan
felaketlere işaret edilmiştir.
Ama, deniz bilimleri uzmanı Yavuz, anlaşılan hiç
tefsir okumamış.
Müfessirlerin ne dediklerine de bakmamış..
Bakın ne diyor; Hz. Nuh'
çelik levhalardan yapılmış nükleer enerjiyle çalışan bir gemi' yaptığını, kendisine inanmayan oğlunu da cep telefonuyla konuşarak ikna ettiğini söylüyor.
Şimdi bende, Nuh Tufanına başka gözle bakar oldum.. Bizimkiler boşuna aramasınlar Ağrı dağında.. Yavuz'a müracaat etsinler belki, cep telefonu sinyalleri ile veya novigasyon ile yerini bulurlar..
Nasıl olsa! O gemi
'nükleer enerji' ile çalışıyormuş?
Belki, ilk
yerli ve
milli gemimiz de olabilir!
Oğlu ile de, iletişimi '
akıllı cep telefonu' ile sağlamış.. Bunu da öğrenmiş olduk!
Peki, akademisyen bunları nasıl biliyor?
1-İstiareye yatmış, geçmişe yolculuk yapmıştır.
2-Zaman makinesi ile geçmişe yolculuk yaparak
NUH tufanına kadar geriye gitmiş, HZ.NUH'UN ne?
3-Yaptığına tanık olmuş ve bilgi sahibi olmuştur.
4-Uyandığında, bunları not almış, bir gün öteki gündem programına çıkacağını varsayarak, bunları ekranlardan anlatma fırsatını bulmuş.
5-Böylelikle, NUH tufanı ile bilinmeyenleri,'
bilimsel' bir gerekçe ile açıklama fırsatını bulmuş..
Özeti bu..
Türkiye, nükleer santral kurmak için ne çileler çıkıyor..
Öyle ya,
nükleer santral kurmaya ne gerek var.. Onca parayı da kurtarmış oluruz. Ağrı Dağının bir yerinde nükleer gemimiz varken..İş bulmaya kalmış..Görevlendirin bu bilim adamını hem '
gemiyi' bulur, hem de, denizi..
Bu bilim adamına değer ve onu görevlendirin. Eğer, öyle olursa bir Türk,
dünya bilim tarihine geçer.
Arkasından da, '
deve sidiği' şifalıdır diyen,
akademisyeni de sıraya koyalım.
Bakalım, daha ne bilimsel değerler yumurtlayacaklar?