Yazayım mı yazmayayım mı?

Ne yazsam.

Yaz yaz bitmez.

İmdadıma PAPARA yetişti.

Zaten klasik gazetecilikte son dönemlerini yaşıyor. Program öncesinde muhabbet için fırsat bulduğumuzda daldan, dala konuşuruz. O da okullu. Ama alaylı tarafı da var.

Arif Ambar’ dan bahsediyorum.

Hem mıhına, hem nalına!

Son birkaç makalesi dikkat çekiciydi ve bütün perde arkası dümenleri yazmış.

TÜGVA…

Baktım gündem bile olmamış. Konu gerçekten çok önemli. Amma velakin nedense görünmeyen bir el var!

Fazla kurcalama. Aman! Ne şiş yansın ne kebap…

Bende nasiplenenlerden biriyim..

Nasıl gazeteci olunur?

Valla benim önerim vardı, birkaç kez yazdım da. İşin en kolayı liyakat. Bunu ölçecek ve değerlendirecek bir sınav..

Görevi verin Anadolu üniversitesine… Arzu edenler bu sınava girsin.

Sorular mı?

Uzmanları var.. Toplam 100 soru.

Matematik ve fen 20, Gazetecilik ve medya iletişimden 50, kamu yönetimi, siyaset bilimi, genel hukuk ve makro iktisattan da 30 soru.

Bu kadar yeter.

İşte liyakatin ilk adımı?

Tabii bunlar hayal.

Sosyal medyada bir cümleyi paylaş. Hemen gazeteci oluyorsun.

Tabii bizim bilmediğimiz bir alan. Arif örnekleri ile anlatmıştı. Reklamcısından tutunda, davetiye basanına kadar. O kadar kolay. Birde uyduruk bir kaç uzaktan kumandalı makale yazdın mı işlem tamam.

Araştırma yapmana gerek yok.

Okumana gerek yok.

Diplomaya gerek yok.

Liyakate gerek yok.

Her moku bilir gibi numara yapmak yeterli.

Rahmetli Hasan Pulur yazdığı bir makalesinde, gazetecilik meslek değildir demişti de, Babıali’de kızanlar olmuştu.

Geç anladım.

Hasan Pulur haklıymış!

Hele şimdikilerini poz verirken gördükçe!

Aradaki klas farkı şu? Kimisi gazetecidir, kimisi de “kaz” deci!

Yapay zekânın 1.sürümü ile gazetecilik yapan bile var.

Kapıkuleden çıkınca nerede çalışacaksın? İleri derecede yabancı dilin varsa belki iş bulursun.

Yoksa tuvalet temizlersin.

Elbette gazetecilik önemli… Ben öyle ayırım falan yapmam. Ahkâm kesmem. Bir medya iletişim bölümü veya fakülte bitirmişse, konulara vakıfsa, etik değerler konusunda itina gösteriyorsa, benim açımdan sorun yok. Adam gazeteciyim diyorsa öyledir.

Tanım şöyle. Evini geçimini temin edecek bir ücret alıyorsa?

Kimde o Arap’ ta beyaz möt? Hangi patron?

Geç bunları ana babam geç bunları.

Hele günümüzde. Herkesin gazeteciyim havası attığı dönemde..

PAPARAYI YİYENLER.

Haberlerde spot manşet.

Papara’ ya yasa dışı bahis operasyonu: 8 şirkete kayyum! 26 bin 12 hesap kumarda kullanıldı.

İddialar çok ciddi. Aslında elektronik bir kumar sistemi. Sahibi göz altına alınmış..

Ahmet Faruk Karslı sahibi..

13 kişi gözaltına alınmış... 26 bin 12 kişinin Papara hesabından bahis oynatıldığı, 12.8 milyar TL işlem yapıldığı tespit edildi, 8 şirkete ise kayyum atandı.

ŞANS MI ?

Bu bilinmeyen bir şey değildi ki… Kumar bizlerin ruhunda var. İllâda para ile oynanmaz. Birazda gırgır. Bazı iskambil oyunları beynini çalıştırır.

En ünlüsü briç, bunların en başında gelir.

Sonrasında santranç. Şah, mat… Siyaset mantığı böyle çalışır. Eskişehir de en yaygını yerli ve milli olan anastradır. Hamallık yapmak istiyorsan oynarsın. 4 kişi ile tadı çıkıyor. Eh! orta düzey zekân varsa ve kâğıtları takip etmen yeterli.

Birazda bağlama metodu..

Ama en gözde olanı takur tukur. Yani okey oyunu. Birkaç çeşit oynaması vardır. Demansa iyi gelir. Hanımları, emekli olan eşlerini ve yaşlıları evden kibarca kovulunca doğru kayveye. Onlar için psikoterapi gibidir..

En belalısı cezalı olanı. Yenilirsen doğru yazar kasanın başına gidersin.

Piş pirikli demokrasi.

En kolayı olan ve en bilineni pişpirik. Pişti. Bir de 66’ cılar vardır. Bunlardan uzak durun. Hele politikacıysa aman aman!. İşi altmış altıya bağlayıverirler..

En tehlikesi ise kanlı king..Biraz akıl oyunu ister.

Ama en fırlaması, en tırt edeni ise “maça kızıdır”… Vay vay vay oyun içinde oyun vardır. Entrika vardır. Fırıldaklara duyurulur. Maça kızını öğrenmeden sakın politikaya atılmayın!

Bataktan hiç bahsetmiyorum.

Pokerden bahsetmiyorum. Dık’ tan bahsetmiyorum. Bunlar dıgıdık oyunlar.

SEDEF KAKMALI TAVLA..

Efendim bendeniz uluslararası standartta, sedef kakmalı, kulpsuz fincanla oynan tavlada, oynamayı çok severim.

Her şeyi özel olacak..

Geçen gün asmak, kesmek, biçmekle meşhur Batı kent kasabı İzdal’ ın daveti üzerine iki el hızlandırılmış tavla oynadık.

Sonuç “var” hakemleri önünde tescillendi. Net skor.

Bayram hediyesi..

Bir hışımla geldi geçti hey hey! Türküsünü cep telefonundan dinliyordu en son. Yıldırım kuvvetler komutanı gibi “etleri biçmeye” gitti. Duvarda da babadan kalma Cezayir dolması tüfek duruyor.

Babası avcıymış! Mirası bu antika tüfek. Attı mı 3 tavşanı vuruyormuş..

Antika..

Sonuç belli. Dün halini sordum. Yüksek tansiyondan Acile gitmiş. Neyse ki durumu iyi.

Bazen böyledir!

Tavla oynama yasağı gelmiş, şimdi kâğıt falı bakıyor!

Neyse, şimdilik geyik muhabbeti bu kadar.

Sizlere uyarım olsun. Sakın kumarın ne türlüsü olursa olsun oynamayın.

HAP YAP PARA KAP DÜZENİNDEYİZ.

Kimseye de kanmayın! İnanmayın.

Zaten hap yap, para kap düzeninde yaşıyoruz. Buna da demokrasi diyoruz. Her tarafımızı ahtapotların kolları sarmış. Nebatiyi hatırlıyor musunuz? Gözlerime bakın ne görüyorsunuz demişti..

Işıl ışıl.

Halimizden de belli.

Kurban dediğimiz bayram da erik 300.TL..

Bizim ekonomimiz üçkâğıt zaten.

Eğer “bul papazı, al parayı” numarasını bilmiyorsanız! Aman aman aman.

Papazı da gönderirsiniz olur biter.

Siz en iyisi Domino oynayın!

Nasıl kılçıksız br yazı yazdım. Ne diyorsunuz. İçinde bir “mil’i gram” politika yok.

Sataşma yok. inşallah, maşallah demek yok..

Makaram sarı bağlar, kız söyler gelin ağlar misali.

Kimseye diyet borcumuz yok Allah’ın izniyle.

Kurban bayramı da sona erdi. Hacı adayları Mekke’den yavaş yavaş dönüş yolundalar.

Karşılama seansları başlar.

Paparayı yemeden siz hemen sıvışın…

Hava nasıl oralarda terliyormuşsun!

Haziranın ortasında aman dikkat!..

Paparalı demokrasiden gölgeye geçin.

C:\Users\Zafer\Pictures\indir (8).jpg

Yorumsuz…